25 Nisan 2012 Çarşamba

İL Halk Kütüphanesi


80 li yıllarda doğupta , yaşadığı yerde bulunan kütüphaneye gitmeyen yoktur sanıyorum.. Defterini kitabını alıp, birkaç arkadaşın eşliğinde geçen kütüphane günleri... :) Aklıma ilk gelen sessizlik.. Nasılda sessiz sessiz konuşup anlaşabilir mişiz bilmiyorum.. İlk katta küçüklerin  ve katlar yükseldikçe artan eğitim seviyelerine göre ayrılan bölümler... Önceleri ilk katta yani ilk okulda okurken gittiğimiz salonda her yer daha renkliydi.. Ve çıkışta hep üst katları merak ettiğimizden gizlice çıktığımız anlar.. Tabi hepsini görme fırsatımız oldu zamanla.. Hele ki dönem ödevlerimizi araştırmaya gittiğimizde ödevlerimiz ile ilgili bölümlerin arasında konuları nasılda araştırırdık. Ben her kitabın elimden geçmesini istemişimdir. Seviyorum kitap kokularını ( her biri zamanla sararmış olsalarda) , özlüyorum sessiz sessiz kıs kıs gülüşerek kütüphane görevlisinin bizleri uyardığı günleri.....

Oysa şimdi öyle mi ?

Dönem ödevi diye bir şey yok olsada emek yok yaz konu başlığını bas enter a... 10 dk da ödevin hazır.. Ama şimdikiler faaliyet yapıyor doğru ya :)

Mübadele Yılları

Fügen Ünal ŞEN

Gazeteci Fügen Ünal Şen, yeni romanı 'Bir Avuç Mazi' ile okuru mübadele günlerine geri götürüyor. Kendisi de üçüncü kuşak mübadil olan Şen; kitabında, Lozan'da imzalanan Mübadele Sözleşmesi'nden sonra, 1924 yılında evini, toprağını, geçmişini, kısacası tüm hayatını arkasında bırakmak zorunda kalan bir ailenin Türkiye'ye geliş yolculuğunu etkili bir dille anlatıyor.

Alıntı/ sabahgazetesi/kültürsanat/edebiyat

16 Nisan 2012 Pazartesi

Keşke Her Yer Böyle Olsa !



Etrafta her yer , her eşya da böyle tasarımlar olsa hiç sıkılmam ... Her yerede yakışıyor :)

11 Nisan 2012 Çarşamba

ATATÜRK ' ün Kitap Sevgisi

Atatürk’ün hizmetinde bulunan Cemal Granada Atatürk’le Vasıf Çınar arasında geçen konuşmayı anlatırken ondaki okuma alışkanlığını çocuk yaşlarında kazandığını belirtir..
Boş zamanlarında Atatürk’ün elinden tarihle ilgili kitapların düşmediğini hatırlarım.Bir gün yine Atatürk tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu.

Öylesine dalmıştı ki çevresini görecek hali yoktu..Bir sürü yurt meselesi dururken devlet başkanının kendini tarihe vermesi vasıf çınarın canını sıkmış olmalı ki Atatürk’e şöyle dediğini duydum.
Paşam tarihle uğraşıp kafanı yorma.19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı samsuna çıktın..
Atatürk vasıf çınarın bu samimi yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık verir;
Ben çocukken fakirdim iki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim,eğer böyle olmasaydım bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım…

(Kaynak;Johannes glasneck/Kemal Atatürk ve çağdaş Türkiye..)

Eda ; ''Atatürk ''nerde yazsa şöyle gözümü kaydırıp okurum bir çırpıda..

Her Hafta Bir Yazar

Turgut Özakman (d. 1 Eylül 1930, Ankara) Bürokrat, Türk yazar, Avukat.

1 Eylül 1930 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Bir süre avukatlık yaptı. Köln Üniversitesi Tiyatro Bilimi Enstitüsü'ne devam ettikten sonra Devlet Tiyatrosu'na dramaturg olarak girdi. TRT'de Merkez Program Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı, Devlet Tiyatrolarında Genel Müdür Başyardımcılığı ve 1983 - 1987 yılları arasında Genel Müdürlük yaptı. 1988-1994 yılları arasında Radyo-Televizyon Yüksek Kurulu'nda üyelik ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Uzun yıllar Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nde (DTCF Tiyatro) kadrolu öğretim görevlisi olarak çalıştı ve Dramatik Yazarlık dersleri verdi.
28 Eylül 1998'de, üstün hizmetleri nedeniyle Anadolu Üniversitesi'nce ve 2007 yılında, mezun olduğu ve uzun yıllar görev yaptığı Ankara Üniversitesi'nce 'fahri doktor' unvanı verilen Özakman, sayısız esere imza attı.
Nisan 2002'de Eskişehir Belediye Başkanlığı, açtığı ikinci tiyatroya 'Turgut Özakman Sahnesi' adını verdi. 2006 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Özakman'a Üstün Hizmet Ödülü verdi. 2005 yılında piyasaya sürülen , 50 yıla yakın bir sürenin emeği olan ve Kurtuluş Savaşı'nı romansı bir dille anlatan Şu Çılgın Türkler (Bilgi Yayınevi) adlı belgesel-romanı, cumhuriyet tarihinin en çok satan kitabı oldu  . Haftalarca çok satanlar listelerinde ilk sırada kaldı. alıntı

Eserleri [değiştir]

Romanlar [değiştir]

  • Korkma İnsancık Korkma, Bilgi Yayınevi, 1994.
  • Romantika, Bilgi Yayınevi, 2000.
  • 19 Mayıs 1919 Atatürk Yeniden Samsun'da, Bilgi Yayınevi, 2002.
  • Şu Çılgın Türkler, Bilgi Yayınevi, 2005.
  • Diriliş - Çanakkale 1915, Bilgi Yayınevi, 2008.
  • Cumhuriyet - Türk Mucizesi, Bilgi Yayınevi, 2009.
  • Cumhuriyet - Türk Mucizesi 2, Bilgi Yayınevi, 2010.
  • Çılgın Türkler - Kıbrıs, Bilgi Yayınevi, 2012.

Araştırma İnceleme Kitapları [değiştir]

  • Dr. Rıza Nur Dosyası, Bilgi Yayınevi, 1995.
  • Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi, Bilgi Yayınevi, 1995.
  • Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele, Bilgi Yayınevi,1997.
  • "Mustafa" Filmi Hakkında, Bilgi Yayınevi, Aralık 1998.

Meslek Kitapları [değiştir]

  • Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği, Bilgi Yayınevi, 1983
  • Radyo Notları, 1969.

Yayınlanan Oyunları [değiştir]

  • Bütün Oyunları 1 - Şu Çılgın Türkler, Bilgi Yayınevi, 2006.
  • Bütün Oyunları 2 - Üç Destan, Delioğlan, Bilgi Yayınevi, 2008.
  • Bütün Oyunları 3 - Ah Şu Gençler, Hastane, Karagöz'ün Dönüşü, Kardeş Payı, Darılmaca Yok, Berberde, Ben Mimar Sinan, Ak Masal Kara Masal, Bilgi Yayınevi, 2008.
  • Bütün Oyunları 4 - Pembe Evin Kaderi, Ocak (oyun), Kanaviçe (oyun), Paramparça (oyun), Bilgi Yayınevi, 2008.
  • Bütün Oyunları 5 - Sarıpınar 1914, Fehim Paşa Konağı, Resimli Osmanlı Tarihi, Bir Şehnaz Oyun, Bilgi Yayınevi, 2009.
  • Bütün Oyunları 6 - Güneşte On Kişi, Duvarların Ötesi, Töre (oyun), Bilgi Yayınevi, 2010.
  • Bütün Oyunları 7 - Deli Bayramı, Komşularımız, Bilgi Yayınevi, 2011.

Senaryoları [değiştir]

  • Keloğlan Aramızda, 1972.
  • Tuzsuz Deli Bekir, 1972.
  • Keloğlan'la Cankız, 1973
  • Mevlana, 1973. (Ergin Orbey'le birlikte)
  • Yatık Emine, 1974. (Ömer Kavur'la birlikte, Refik Halit Karay'ın aynı adlı romanından)
  • Keloğlan İz Peşinde, 1975.
  • Turhanoğlu, 1975.
  • Kanije Kalesi, 1982.
  • Son Akın, 1982.
  • Kurtuluş, 1989.
  • Rıza Beyler, 1993.
  • Cumhuriyet, 1998.
  • Dersimiz: Atatürk, Bilgi Yayınevi, 2009.

10 Nisan 2012 Salı

Benden Geçen Hikayeler


Ben bu fikre bayıldım kitapların yanı sıra bir çok aksesuarıda taşıyabilen harika bir tasarım olmuş.  Ki bence kitap daha çok yakışır..  Bu ve buna benzer güzel fikirlerin paylaşıldığı (ben ona kardeş bloğum diyorum) '' BENDEN GEÇEN HİKAYELER'' adlı kitap blogunu takip edebilirsiniz..

7 Nisan 2012 Cumartesi

Şimdi Bittiiii!!!

FÜREYA



Arka Kapak

Birden çocuklardan biri bağırdı

"Şuraya bakın, iki kuş öpüşüyorlar!"

Füreya iskelenin üzerindeydi. Güçlükle arkasını dönerek, aşağıda cıvıldayıp duran çocuklara baktı.

"Hanginiz söyledi bunu?" diye seslendi. Sıska bir oğlan öne çıktı.

"Ben!" dedi.

"Kuş mu gördün orada?"

"Evet."

Füreya üşenmedi, indi iskeleden. Çocuğu yanına çağırdı.
"Kuşu nerede gördüğünü göster bakayım."

Çocuk birkaç adım geriledi. Füreya takip etti çocuğu. Eliyle işaret etti oğlan.

"Nah orada. İşte kuşlar gaga gagaya vermiş öpüşüyorlar."
Dondu kaldı Füreya. Hiç tasarlamadığı halde, çocuğun işaret ettiği yerde masalsı iki kuş kafası beliriyordu. Tıpkı öpüşür gibiydiler. Haklıydı çocuk.

Cumhuriyet Türkiyesi'nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral'ın hayat hikâyesi Füreya, aynı zamanda bir dönem romanı.

Yazar:Ayşe Kulin

Sayfa Sayısı: 424
Baskı Yılı: 2010
Dili: Türkçe
Yayınevi: Everest Yayınları


Eda; yeni bitirdim ve hemen paylaşmak istedim.. Yine bana tanıdık gelen bir an yaşadım. Kitabı kapattım ve evet tekrar okumalıyım dedim... Evet;  Ayşe Kulin biyografi romanıyla yine beni şaşırtmadı.. Her kitabında olan tad bundada hissedilir derecedeydi.. Füreya nın hayatında en güzel yıllarını paylaştığı M.Kemal Paşa nın merak ettiğim bir çok yönününde altı çizilmiş.. Bu kitap sizi ; Füreya nın hayatının yanı sıra sizi o yıllara götürüp bazen iç çektirip bazen de şükretmenizi sağlıyor....

5 Nisan 2012 Perşembe

Okuyacaklarımın Başında;

SERENAD



Arka Kapak

Roman okumak istiyorsanız…
Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın (36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner'i (87) karşılamasıyla başlar.

1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile'ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir.

Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.

Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad'da Zülfü Livaneli'nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz Dengesi.



Yazar:Zülfü Livaneli

Sayfa Sayısı: 484
Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğan Kitap


Eda ; çok satanların başında oldu, arkadaşlar okuyup tartışa durdu ama bende bir türlü sıra gelmedi.. İnanılmaz olumlu yorumlar duyduğum ama benim henüz yorum yapamadığım bu kitabı okumak istediklerim adına paylaşıyorum..

''Her Ay Bir Kitap Okuyun'' Kampanyası

Türkiye'de yılda kişi başına 7.2 kitap okunurken, bu sayının 12'ye çıkarılması için ''her ay bir kitap okuyun'' sloganıyla kampanya başlatıldı.
Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Onur Bilge Kula, kitap okuma alışkanlığının yurt genelinde yaygınlaştırılmasına ilişkin çalışmalarıyla ilgili bilgi verirken, Türkiye'nin bir edebiyat ülkesi olarak tanınmasının ülkenin genel imajı ve tanıtımı bakımından büyük önem taşıdığını söyledi.

Türkiye'de 2011 senesinde yayın sektörünün güçlenmesi, çeşitlenmesi ve farklılaşması açısından önemli gelişmeler yaşandığını ifade eden Kula, ''Geçen yıl Türkiye'de muhteşem gelişmeler oldu. Yayın sektöründe geçen yıl 43 bin 200 kitap için uluslararası standart kitap numarası (ISBN) alındı. Bunlardan büyük bölümü sosyal bilimler, beşeri bilimler ve kültür alanına ait'' dedi. Edebiyatın ise bunların 15 binini oluşturduğunu belirten Kula, yayın sektörünün geçen yılki durumunu ise şöyle özetledi:

''Bizim için en önemlisi, Türkiye'de edebiyat üretiminin katlanarak artmasıdır. Edebiyat üretimi deyince başta roman, hikaye, şiir ve drama anlaşılıyor. Bir rakam vereyim, 2010 yılında Türkiye'de 570 roman yayımlanmıştı, 2011 yılında 1851 roman yayımlandı. Üç kattan daha fazla, muhteşem bir gelişmedir bu. Bizim ülkemizin, toplumumuzun çok iyi bir avantajı var.

Türkiye, çok genç bir yazar kadrosuna sahip. Bu yazarlar içerisinde kadınların da çok büyük bir payı var. Kadın yazarlarımızın sayısı gurur verecek ölçüde artıyor. Ayrıca bu kadın yazarlarımız hem çok iyi eğitimli, hem yabancı dil biliyorlar, hem de dünya bilgi ve deneyimleri çok sağlam. Bunlar toplumumuz açısından övünç verici gelişmeler. Yazarlarımız, başta Orhan Pamuk, Ahmet Ümit, Elif Şafak, Zülfü Livaneli, İskender Pala gibi çok satan yazarlar olmak üzere hepsi dünyaya açık insanlar. Böyle bir yazar topluluğuna sahip olmak bizim çalışmalarımızı çok kolaylaştırıyor.''

'Okuma oranı sanıldığı gibi düşük değil'
Türk edebiyatının dünyanın 42 dilinde, 50'den fazla ülkede okunduğunu aktaran Kula, geçen yıl Türkiye tarihinde ilk defa Türkiye Okuma Kültürü Haritasını yayımladıklarını anımsattı.

Türkiye çapında çok ciddi bir alan araştırması yaptıklarını anlatan Kula, ''Bu araştırmaya göre Türkiye'de kişi başına 7.2 kitap okunuyor. Zaten bu sayı bizim ISBN numarası ile 43 bin 200 çeşit ISBN numarası alarak yayımlanmış kitaplar'' dedi. Kula, kitap okuma düzeyini artırmak için yapacakları çalışmaları ise şöyle özetledi:

''Bir de ISBN numarası almadan, kendi başlarına yayın yapan kişi ve kurumlar var. Onları da kattığınız zaman 500 milyondan fazla kitap satılıyor demektir. Çünkü yayın sektörü özel sektör. Kendi ayağının üzerinde durmak zorunda ve bastığı kitabı satmak durumunda. O nedenle yayın sektörünün piyasa payını anlatmak bakımından bu sayı çok önemli. Demek ki kitap satılıyor ki basılıyor.

Türkiye'de insanların sandığı gibi okuma oranı çok düşük değil. Çok yüksek de değil. Bizim amacımız bunu kişi başına 12'ye çıkarmaktır. 'Her ay bir kitap okuyun' sloganıyla çalışıyoruz ve bu düşünceyi yaymayı çalışıyoruz. Yani her ay bir kitap, bir toplumun hem entelektüel düzeyinin derinliğini, genişliğini gösterir. Hem istikrardır, hem de aynı zamanda böyle bir alışkanlığın yerleşmesidir. Her anlamda istikrarı çok destekleyen bir şeydir. Biz buna ulaşmaya çalışıyoruz.''

alıntı sabah/kültürsanat/edebiyat

PSİKO ANALİST


Arka Kapak

FREUD VE JUNG BİR ARAYA GELSE DAHA İYİSİNİ YAZAMAZDI

53. doğum günün kutlu olsun, doktor. Ölümünün ilk gününe hoş geldin.

New York'lu bir psikanalist olan Dr. Frederick Starks tehdit dolu, gizemli bir mektup alır. Kendini, Rumpelstiltskin adlı bir adamın tasarladığı korkunç bir oyunun ortasında bulur. Kurallar bellidir: İki hafta içinde Starks onun kim olduğunu tahmin edebilirse özgürlüğünü geri kazanacaktır. Başarısız olursa Rumpelstiltskin, Dr. Starks'ın sevdiği 52 yakınını tek tek öldürecektir - ancak ona bir seçenek daha sunar: Kendini öldür.
Zamana karşı bu zorlu yarışta Starks'ın kaderi, intikamını dolambaçlı yollardan almak isteyen bir psikopatın ellerindedir. Bu deli adamı durdurmanın bir yolunu bulmak zorundadır... yoksa deliren kendisi olacaktır.

Yazar:John Katzenbach
Çevirmen:
İpek İbik

Sayfa Sayısı: 512
Dili: Türkçe
Yayınevi:
Koridor bach


Eda; zekice yazılmış bir kitap. Her an sizi birileri takip ediyor ve beklemediğniz bir anda yanınıza pat diye biri oturuyor. Ve yok artık dedirticek kadar inanılmaz bir iç hesaplaşma.. Defalarca okumak istiyeceğinize eminim.. 

4 Nisan 2012 Çarşamba

Kitapla Oyun Birarada..!!



Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi, Nisan-Mayıs aylarında her cumartesi Beyoğlu- Galatasaray'da bulunan binasında çocuklara özel "Yaratıcı Drama ile Okuma Atölyeleri" düzenleyecek.
Kitapla oyunu biraraya getiren ve farklı yaş gruplarıyla gerçekleştirilecek bu atölyelerde çocuklar, kimi zaman kuklaları konuşturup boyalar ve fırçalarla kitabın kahramanlarına hayat verirken, kimi zaman da bizzat kitabın kahramanı olacak.
Hem okuyacaklar hem de kitapların dünyasında gezintiye çıkacaklar.
Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde Türk ve dünya çocuk edebiyatının önde gelen yazarlarının imzasını taşıyan birbirinden renkli çocuk kitaplarının sıradışı okumaları yapılacak.
Çocuklar, Selçuk Demirel'den Feridun Oral'a, Le Clézio'dan J. K. Rowling'e, pek çok ünlü yazarın kitaplarıyla buluşacak.
Yaratıcı drama yöntemi ile okuma atölyeleri, çocuklara okuma alışkanlığı aşılarken, hayal kurma, merak etme, sorgulama, problem çözme, farklı perspektifler edinme, grup içinde kendini ve fikirlerini rahatça ifade edebilme gibi pek çok beceriyi kazandırmayı da hedefliyor.
Nisan ayı boyunca her cumartesi Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek çocuk atölyeleri 7 Nisan tarihinde başlıyor.

Herkesin Bir Köşesi Olsun Ama Bu Köşe Benim Olsun :)



&



İstanbul'un 100 Görülecek ve Yaşanacak Yeri Kitaplaştırıldı..


İki kıtayı birleştiren ve tarihsel süreçte birçok medeniyete ev sahipliği yapan İstanbul'un görülecek ve yaşanacak 100 mekanı kitaplaştırıldı...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından yayımlanan ve ''İstanbul'un 100 Görülecek, Yaşanacak Yeri'' başlığıyla Bahar Kaleli tarafından hazırlanan kitaptan derlediği bilgiye göre, kentin tarihi mekanları, semt ve gezilebilecek yerleri ''Görülecek Yerler'' başlığında toplandı.
Kitabın ''Görülecek Yerler'' başlığında, yerli ve yabancı turistlerin görmesi gereken tarihi mekanların başında, Eminönü'ndeki tarihi Mısır Çarşısı, Dolmabahçe Sarayı, Galata Kulesi, Ayasofya, Topkapı Müzesi, Arkeoloji Müzesi, Beyazıt'taki Kapalı Çarşı, Taksim Meydanı'ndaki İstiklal Caddesi, Boğaziçi, Yerebatan Sarnıcı, Emirgan Parkı, Haydarpaşa ve Sirkeci garları, Neve Şalom Sinagogu, Rumeli ve Anadolu hisarları geliyor.

Eda ; Kim bilir İstanbul 'un keşfetmediğimiz daha ne güzellikleri vardır. Gidip göremediğimiz yerleride kitaptan okumak bence çok iyi düşünülmüş fikir..